10 Eylül 2015 Perşembe

Enver Paşa ve Sarıkamış

                 Her halde, daha önceki yazılarda da anlatmaya çalıştığım gibi, büyük adam ve bir milli kahraman olabilmek için, insanın ülkesini çok sevmesi ve çok çalışması yeterli değildir. Bunun da en büyük kanıtı, vücut bulmuş hali, herhalde Enver Paşa'dır. 
                  Üstelik Paşa'nın kariyeri oldukça çalkantılı başlamıştı. Henüz binbaşı iken, Kurmay Albay Nazım Bey'i öldürme girişiminde rol aldı. Divan-ı Harbe çıkmadan önce dağlara çıkarak İttihat ve Terakki içerisinde çalışmaya devam etti. Bu dönemde yaptığı işler nedeniyle “Hürriyet kahramanı” diye anılmış ve cemiyet içindeki askeri kanadın en önemli isimlerinden biri olmuştur. 
                 Çok daha sonraları Trablusgarp'ta da önemli başarılar elde etmiş fakat daha sonra Balkan Harbi'nin patlaması nedeniyle Mustafa Kemal ve diğer subaylarla yurda geri dönmüştür. İkinci Balkan Harbi'nde Bulgar ordusunun başka cephelerde olmasından yararlanıp Edirne'yi ele geçirmiş ve generalliğe yükseltilmiştir. Harbiye Nazırı olması ve padişahın kızı ile evlenmesi de zirveye yerleşmesine ve etkinliğini iyice arttırmasına yardımcı olmuştur. Bu süreçteki görev ve rütbe alımları zaten her yerde olan bilgiler olduğundan çok uzatmak istemiyorum. 
                   Sonuçta Enver Paşa ve İttihatçılar, devlet içinde devletten yani padişahın kendisinden daha etkin konuma gelmiştir. Sonuçta Birinci Dünya Savaşı başlar ve iş Sarıkamış Cephesi'nin açılmasına kadar gelir. Aslında bu bir taarruz savaşı olacaktır. Enver, bu şekilde Kafkas petrollerine ulaşacağını, hatta Orta Asya'da Türklerin ayaklanarak Rusya'ya baş kaldıracağını düşünmektedir. 
                    Harekat gücü olarak aslında, seksen binin biraz üzerindedir düzenli asker sayısı. Birliklerin geri kalanı ikmal birimleri ve yardımcı kuvvetlerdir. Bu kuvvetlerinin donanımının ve erzak ikmalinin yetersiz olduğu hep söylenen ve bilinen gerçekler. Fakat hiç ikmal gönderilmemiş, kaderlerine terk edilmiş değiller. Aslında Mithatpaşa, Bezmialem ve Brahmier adlı gemilerle erzak ve giyecek takviyesi Karadeniz üzerinden yollanıyor, fakat o sırada Karadeniz şehirlerini (başta kömür nedeniyle Zonguldak) bombalamak amacıyla yola çıkan bir Rus filosu yolda bu gemilere rastlayıp onları batırmıştır.  
                  İşte Rusların bu donanma üstünlüğü nedeniyle erzağın iyice azalması sonucu Enver Paşa bir an önce sonuca gitmek istemiş ve saldırıya geçmiştir. Yani zamanı ve şartları doğru değerlendirememiştir. İşte büyük adam, milli kahraman ve büyük komutan dediğimiz kimse kendisini zaten tam da böyle anlarda gösterir. Ki Vikingler'den Eski Yunan'a kadar bu durumu özetleyen bir atasözü hemen her millette vardır.. “ Sadece aptallar kaybedecekleri bir savaşı başlatır." 
                 Üstelik Enver Paşa'ya sorulduğunda Balkanlardan Türkistan'a kadar uzanan büyük bir devlet için yine olsa, yine aynı savaşa gireceğini söylemiştir. İşte bu hayalci adamın maceralarının Anadolu insanını götürdüğü yer de Sarıkamış olmuştur. Kendisi de daha sonra yine Orta Asya'da Rusya'ya karşı bir ayaklanma peşinde koşarken, giriştiği hücum sırasında vurularak ölmüştür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder