10 Eylül 2015 Perşembe

Alman Savaş Makinesi Efsanesine Gölge Düşürelim

Öncelikle :  Blitzkrieg
                İkinci Dünya Savaşı boyunca Alman silahlı kuvvetlerinin, yani Wehrmacht bünyesindeki Heer (kara kuvvetleri) ve ayrıca teşkil edilmiş olan Waffen SS’in Blitzkrieg doktrini çerçevesinde teçhizatlandırıldığını biliyoruz. 
                Örneğin panzergrenadier sınıfı İkinci Dünya Savaşı’na ve hatta 40′lı yıllara değin askeri bir terim olarak kullanılmıyordu. Bunun yerine motorize piyade terimi kullanılmaktaydı. Motorize piyade, motorize piyade tümenlerini ifade eder. Bu birlikler intikal hızlarını arttırmak için kamyonlarla donatılmışlardır. 
(Altta klasik motorize birlikler )




image

                   Panzergrenadier ise, Blitzkrieg çerçevesinde savaşa uygun olarak mekanize piyade şeklinde teşkil edilen yeni bir tümen sınıfını betimler. Grenadier adı eski Avrupa ordularındaki tüfekçi sınıfına gönderme olarak verilmiştir. Genellikle Hitler’in Büyük Frederich’in ordusuna ithafen bu ismi verdiği söylenir. Panzer ise Alman Ordusunda tanklara verilen isimdir. Zaten Blitzkrieg kendi başına teşkilatlanmış panzer tümenleri ile onlara yetişebilecek kadar hızlı mekanize piyadelerin eş güdümle savaşmasına dayanır. Lakin ordu bünyesindeki birçok motorize tümenin de panzergrenadier olarak adlandırılması bu konuda kafa karıştırıcıdır. Bunun donatımla ilgili bir problem olduğunu görüyoruz.
                    Bir panzergrenadier tümeni, bir panzer tümeninden yalnızca bir tank taburu eksik olmalıdır. Bunun yerine mekanize piyade tugayı sayısı daha fazladır. Dolayısıyla savunmada panzer tümeni ile neredeyse eş değer bir kuvvete sahiptir. 
                   İlginç olan ise, kağıt üzerindeki planlarla savaşın aynı düzlemde seyretmemiş olmasıdır. Yani Alman Ordusu Wehrmacht ve Waffen SS, tümenlerini asla planladığı ölçüde donatamamıştır. 
                 Bunun ilk sebebi tank sıkıntısıdır. Karmaşık mühendislik isteyen tanklarını yeterli hızda ve sayıda üretemeyen Almanlar, panzergrenadier tümenlerine yeterli tank takviyesi yapamadılar. Eksik tank taburlarının yeri çoğu zaman anti tank silahlarıyla doldurulmaya çalışıldı. Örneğin aslında uçaksavar olarak tasarlanan 88′lik flak toplarının tanklara karşı kullanılması gibi önlemler alındı. 
(Altta Flak 88 ve 88mm’lik ünlü Alman topu. Ortalama 2000 metreden tüm müttefik tanklarının zırhını delebilme kapasitesine sahipti.)




image

               Ayrıca, yine kağıt üzerinde motorize birliklerinden farklı olarak, mekanize tümenlerin zırhlı personel taşıyıcılar ve zorlu arazi şartlarında ilerleyebilecek paletli taşıyıcılar ile donatılmış olması gerekmektedir. Lakin bakıldığında, Heer dışında Waffen SS bile tümenlerinin sadece %10′unu Sd.Kfz.251 gibi zırhlı personel taşıyıcılarla donatabilmiştir. Bunun dışında tümenlerde taşıma hizmeti yine kamyonlarla görülüyordu ve bu mekanize piyade mantığına aykırıydı. 
(Altta Sd.Kfz.251 zırhlı personel taşıyıcı. Zırhı sayesinde ateş altında piyadeye koruma sağlayıp, paletleri sayesinde kamyonun aksine bozuk arazide ilerleyebilmektedir.)




image

             Yine bu tümenlere eşlik edecek yan destek unsurlarının da mekanize olması gerekir. Örneğin klasik topçu yerine, kundağı motorlu mekanize topçular gibi. Hava savunma unsurları yine motorlu uçaksavarlardan oluşmalıdır. Lakin tümenlere baktığımızda kundağı motorlu topların çok nadiren kullanılabildiğini görürüz. Bunun yerine oluşan açık, kamyonlar tarafından çekilerek hareket ettirilen klasik topçu ile kapatılmaya çalışılmıştır. 
(Altta 1. fotoğrafta: Solda klasik bir Pak 40 anti tank topu görülmekte. Hızla hareket etmesi gereken bir mekanize birlikte ise sağdaki gibi motorlu ve seri hale getirilmiş halde olmalıdır.
2.fotoğrafta: Klasik bir uçak savar ve hemen sağında mekanize tümenler için tasarlanmış Wirbelwind kundağı motorlu uçaksavar görülmekte. Bu aracın sadece tek namlulu ayrı bir uçaksavar taşıyan modeli olan Ostwind'den bile yalnızca 45 adet üretilebildi.
3.fotoğrafta solda yine klasik 155mm’lik top ve sağda seri hareket edip mekanize tümene ayak uydurabilmesi için kundağı motorlu hale getirilmiş bir 150mm’lik Hummel topu görülmekte. Mekanize tümenler sağdaki ekipmanlara ihtiyaç duymaktadır.)




image

             Geri hizmet ve ikmal birliklerinde de durum değişmiyor. Nispeten dönemin en motorize kuvvetlerinden olan ve tamamen mekanize olduğuna dair bir algı yaratan Alman Ordusu’nun ikmallerini ağırlıkla atlarla ile gerçekleştirmesi gerçekten ilginç. Belki de başarı bu algıyı yaratabilmektedir. 
(Altta at arabalarıyla cephane ve malzeme taşımaya çalışan Alman ikmal birlikleri)




image

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder