Daha önce Türk-Avrupa mücadelesinde Türk tarafının ağır bastığı dönemlerin hep teknik ve ilim alanında Avrupa'dan önde olduğu zamanlara denk geldiğiyle ilgili yazılar yazmıştım.

             Özellikle Osmanlı geçmişine dini ve uhrevi anlamlar yüklemek isteyen muhafazakar görüşün aksine Osmanlı zaferlerini getiren başlıca kuvvet iman gücü ile kullanılan kılıç değil askeri teknikler ve ateşli silah üstünlüğüdür. Ateşli silahlara sahip ilk düzenli ordunun komutanı Fatih'tir deriz hep.

           Bu dönemde Avrupa ise Hristiyanlığın dogmatizminin neden olduğu bir karanlık altındadır ve teknik, ilim anlamında Doğu dünyasından geridedir. Dinin hayatın her alanına hakim olduğu bu dönem Avrupa'nın karanlık çağıdır. Bu dönem aydınlarında Erasmus da dahil, Doğu dünyası hakkında bilinenler açısından öyle bir cahillik göze çarpar ki şaşar kalırsınız. Onlar da o dönem Türkleri Tanrı'nın gönderdiği bir cezalandırma aracı olarak görmüş, bu düşmanla dini ön plana alarak mücadele etmeye çalışmışlar. Tabi aydınlanma çağı ile bilimin ve gelişmenin önü açıldıktan sonra gerçek mücadele yöntemlerini keşfetmişler.

              Türklerin teknik anlamında Avrupa'dan üstün olduğu yıllara ait, Mohaç Meydan Muharebesi ile ilgili Avrupalı Juan Luis'in eserinde aktardığı bir kısmı aktarmak isterim görünce çok dikkatimi çekti. Burada o dönem yaşamış olan eser sahibi Türklerin topçularının ve ordunun sahip olduğu korkunç ateş gücünün kendileri üzerinde yarattığı etkiyi iyi aktarmış.    

         " Nasıl savaştıklarını görsen. Kılıçla, mızrakla, mancınıkla, okla filan değil… Tek bir atışta seni Jüpiter'in gürlemesinden daha beter bir şekilde yerle bir eden bir araç icat etmişler ve tek bir elde yirmi, kırk, hatta yüz kişiyi deviriyor.“

         Ne yazık ki yapılan yanlışların yahut takip edilemeyen bilimsel ve teknik gelişmelerin çözümünü "Gençliğe Hitabe yerine Veda Hutbesi okusaydık şimdi bu durumda olmazdık” sığlığında bulanların, o dönem ezilmelerinin nedenini iyi birer Katolik olmadıkları için Türklerin Tanrı tarafından gönderilen bir ceza olduğunu düşünen yobaz kilise ve hristiyanlardan bir farkı yok. Avrupa'yı bugünkü durumuna taşıyan tekniktir, bilimdir.