Tolkien’i Neden Çok Sevdik?

            Aslında bunu anlatabilmek için öncelikle Tolkien'in tam olarak ne yaptığından, daha doğrusu neyi başardığından bahsetmek gerek ama bu da muhabbeti çok uzatacaktır. Yine de özetle Tolkien'in bir mitoloji, alternatif bir tarih yaratmayı başardığını söyleyebiliriz. Elbette bu evreni yaratırken birçok farklı kaynaktan beslendi, bunu sıfırdan yapmadı. Örneğin Kuzey mitolojisi bir örnek. Elfler, cüceler, ork ve goblinler bu tarz mitolojilerde rastlayabileceğimiz motifler. Fakat hikaye ve evren çok özgün. Bizim sınırlı ve fizik kuralları ile bağımlı dünyamızdan çok başka. 

          Bu sebeple ben modern insanın Orta Dünya'ya sımsıkı sarıldığına inanıyorum. Yani o meşhur film repliğinde söylediği gibi “Tarihin ortanca çocukları” olan bizler büyük bir boşluk içerisindeyiz gibi geliyor bana bazen. Tüm o rekor denemeleri, garip partiler, organizasyonlar.. İnsanlar bir meşgale, bir eğlence arıyor sanki. 

          Dünyamızın tüm gizemlerini çözüyoruz. Keşfedilmemiş hiçbir noktası kalmamış bir gezegen ne kadar ilgi çekici olabilir ki? Zaten mit düşmanı insanlar her taraftalar. Ne zaman bir olağanüstülükle ilgili belirtiler görülse hemen ortaya çıkar ve bunun imkansızlığını kanıtlamaya çalışırlar.

         Ben onlara kızıyorum, “tamam evet imkansız. Başardın, dünyamızın hala sıkıcı bir yer olduğuna ikna ettin beni” diye.

         En basit örneği, tutulan balık satın alınandan tatlı geliyor mesela. Avlanan et ya da. Oysa sürekli teknoloji ile doğamızdan uzaklaşıyoruz. Makineler her şeyi yerimize yapıyor. Her şeyi gidip hazır tezgahlardan alıyoruz. Genlerimizde olan şiddet güdülerini bile sürekli bastırıyoruz. Çünkü kurduğumuz modern hukuk sistemi bunu gerektiriyor. Sürekli kameralar ya da benzeri şeylerle gözlem altındayız. Ne kadar boğucu. 

         Hayır en azından Kuzey ışıkları her yerde görülebilseydi bari ya da gezegenler ve gök cisimleri olduklarından daha büyük görünseydi. Gökyüzünde devasa Ay'lar ya da ne bileyim bir Satürn ya da mavi Neptün en azından güzel bir manzara oluştururdu.

         Şairin dediği gibi “Bir başka hayat, başka cihan özlüyorum ben”. Bu biraz sıkıyor. O yüzden ara ara Orta Dünya'ya kaçmak iyi geliyor ya da onun gibi başka hikayelere. Bizim çağımızı da oyalayacak bir şeyler olsa bari.  Bu da böyle bir dertleşme yazısı olsun.