İzleyiciler

10 Eylül 2015 Perşembe

AK-47 / Kalaşnikov / Türk Jargonunda “Keleş” ve Atası

 Malum Mihail Kalaşnikov bugün 94 yaşında öldü. Zaten yarattığı efsane tüfeğin alımları da Rus ordusu tarafından durdurulalı henüz çok zaman geçmedi. Alımların durdurulduğu ve tüfeğin kullanımının sona ereceği sağlığını etkilememesi için Mihail'den saklanmıştı. 
(AK-47 altta)
image
             Peki bu tüfeği böylesine bir efsane haline getiren nedir? Lisanslı ya da lisanssız yüz milyondan fazla üretilmesini sağlayan? Üretildiği günden itibaren çıkan tüm savaşlarda kullanılmasına neden olan etkenler nelerdi? 
              Öncelikle tüfeğin yapısı o kadar basittir ki, neredeyse mekanik yapısı bozulamaz. Bunun yanında her türlü arazi şartında, tozlu ve çamurlu ortamlarda çalışmaya devam edebilmesi tercih sebebidir. Az bakım gerektirir. Bu saydığımız özellikler yüzünden terör örgütlerinin resmi sponsorudur adeta Ak-47.. Bunun yanında üretimi çok kolay ve ucuzdur. Afganistan ya da Irak'ta tezgahlarda üretilip 40-50 $ fiyatla satılabildiği bilinen bir gerçek. 
(Altta ateşleme mekanizmasının çalışması ile ilgili.. Mermi ateşlendikten sonra ortaya çıkan gaz (gazın izlediği yolu kırmızı oklar ile gösterirsek) namlunun yukarısındaki bölgeye aktarılıyor. Sonuçta gaz pistonuna baskı yaparak silahı baştan kuruyor ve bir sonraki mermi ateşe hazır hale geliyor ( yeşil ok gaz pistonunun hareketini gösterir). 
 image
                 Asıl bahsetmek istediğim noktaya geleyim. Peki bu silahın tasarımı ne kadar özgündür? Ak-47 aslında II.Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Alman mühendislerin geliştirdiği Stg 44 adlı saldırı tüfeğinin (Sturmgewehr) bir kopyasından ibarettir. Kar98 gibi bolt-action  ( her ateş edilen elden sonra kurma kolunun çekilip tekrar ateşe hazır hale getirilmesi gereken, kurmalı) tüfekleri kullanan Alman piyadesi, M1 Garand gibi yarı otomatik tüfekler kullanan Amerikan piyadesine karşı zor durumlara düşüyordu. Üstelik Amerikan ordusunda (Sadece 20 mermi alabilmesi eksi olmasına rağmen) BAR 1918 gibi uzun mesafelerde etkili bir otomatik tüfek de bulunmaktaydı. Alman ordusunun kullandığı MP40 gibi makinalı tabancalar bu mesafelerde etkili olamıyordu. Tüm bu sebeplerden Stg 44 çağının ilerisinde bir silah olarak tasarlandı ve üretildi. Bulge Muharebelerinde Amerikalıları çok zor durumlara da düşürdü. Fakat savaşın sonlarına gelinmesi, sürekli devam eden müttefik bombardımanları sebebiyle üretimin sürekli sekteye uğraması gibi sebeplerden savaşı uzatmak dışında sonuca etkisi olmadı.
(Altta Sturmgewehr 44 / Stg 44, benzerlik sanırım mekanik dışında sadece dış görünümde bile kendisini gösteriyor.)  
image

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder