Hala bulunan fosiller ile ilgili “ya onlar taş kemik değil ki, gerçek değil onlar” gibi düşüncelerle karşılaşıyorum.
Bu doğaldır. 65 milyon yıllık bir dinozor kemiğinin günümüze ulaşması zaten düşünülemez. Fosilin oluşma şekli ortama göre değişir fakat biz kireçli bir arazide bulunduğunu varsayalım. Milyonlarca yıl boyunca yağmurlar ve su sızıntıları ve daha onlarca sebep nedeniyle kemikteki örneğin kalsiyum gibi mineraller, topraktaki bahsettiğimiz diğer maddeler ile yer değiştirecek ve sonuçta kemik şeklini korumakla birlikte taştan ibaret kalana kadar bu devam edecektir.
Yani evet bulunan fosil bu durumda bir taştır ancak bu onun eskiden aynı şekliyle bir kemik olduğu gerçeğini değiştirmez ve bilimsel olarak bu şeklin elbette değeri vardır.
Nadiren buzullarda çok az bozulmuş ve organik formunu koruyan fosillere de rastlanıyor. Dediğimiz gibi ortam koşulları önemli burada. Bunun dışında kömürleşme, amber yani reçine ile kaplanma gibi hava ile teması birden kesen durumlar da fosilleşmeyi sağlayabiliyor. Tortul göllerinde de sık sık fosiller ile karşılaşılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder